Ayder Yaylası, size ilk önce yeşilin huzurunu verir. Uçsuz bucaksız bir yaylada, bir ressamın elinden çıkmış gibi doğanın tüm ışıltısını görüsünüz. Sonra gökyüzüne bakarsınız, mavi rengini yeniden tanımlar ve temiz havayı içinize çekersiniz, doğasına hayran kalır uzun uzun seyre dalarsınız.

Ayder Yaylası, sizi o kadar içine çeker ki elinizde çayınızı yudumlarken manzaraya dalıp gidersiniz. Çünkü burada gerçekten yaşadığınızı hissedersiniz, şehrin gürültüsünden uzak, doğaya yakın olduğunuzu bilirsiniz. Fırtına Vadisin’nin tepesinde, devasa bir kayanın üzerinde, 750 metre yükseklikte bulunan Zil Kalesi’ni görünce nefesinizi tutabilir, kendinizi 13. yüzyılda bir hikâye içinde bulabilirsiniz.

Ayder Yayla’sı size beklediğinizden daha fazlasını verecektir, bunu daha ilk saniyede hissedersiniz.
Eşsiz kaplıcalarıyla şifa verir…

Kat kat açılan hamurlarla yapılan Laz Böreği’ni her gün yemek ister, tadından vazgeçemezsiniz. Izgara ya da yayla tereyağında cızır cızır kızartılarak yapılan Kırmızı Pullu Alabalığın lezzetine doyamazsınız. Karadeniz’in maharetli kadınlarının elinden çıkan, leziz tereyağı ile sıcak ve taze pişirilen Muhlama’nın tadını yıllarca unutamaz, Ayder’in suyuyla, soba üstünde ağır ağır demlenen çayın tadını da gittiğiniz her yerde ararsınız.

Yeşiliyle huzur verir…
Yıllarca önce bölge halkının dinlenmek için kullandığı bu eşsiz doğa güzelliğinin hiçbir özelliğini kaybetmeden, size de huzur vermek için beklediğini anlarsınız. Yaylanın yeşili ile Kaçkar dağlarının Büyükgöl’ün mavisinin birleştiği Avusor Yaylası’nda içinizdeki profesyonel fotoğrafçıyı keşfedersiniz. Yeşile tam anlamıyla doymak için Palakçur, Kavron, Pokut ve Sal Yaylaları gibi sizi bekleyen birçok yaylayı da ziyaret edebilirisiniz.

Fırtına Deresi’yle heyecan verir…
Adından da anlaşıldığı gibi tam 57 kilometre boyunca fırtına gibi akıp giden bu derede rafting heyecanını sonuna kadar yaşayabilirsiniz. Dere boyunca yer alan parkurlarda yürüyüş yapabilir, en güzeli ise dere üzerindeki köprülerden geçen insanları seyreder, yayladan farklı olan iklim özelliklerinin farkına varır, temiz havayı ciğerlerinize çekersiniz.

Konaklarıyla tarihin eşsiz dokusunu verir…
Çamlıhemşin Konaklarıyla birçok farklı hikaye ile karşılaşırsınız. 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında Rusya’ya göç eden Hemşinlilerin öykülerini dinlersiniz. Konakların içindeki hala bozulmamış olan o eşsiz ahşap oymalara da hayranlığınızı gizleyemeyeceksiniz. Rus malikaneleri gibi göz alıcı büyüklükteki bu 30’a yakın konaklardaki yaşanmışlıkları bile hissedebilirsiniz.

Ayder Yaylası’na gelerek kendinize en güzel hediyeyi verirsiniz. Hiç bitmesini istemeyeceğiniz yayla turlarından şelale gezilerine kadar sayısız serüven içerisinde yaşadığınızı hissedersiniz.

Ne dersiniz, sizde bu güzellikleri görmeye varmısınız?